14 Şubat 2012 Salı

KEŞKE LANET ÇOCUKLAR EMPATİ KUARBİLSE KALBİNİ KIRDIKLARIYLA


  Ne kadar kolay birinin sizi üzmesi... Halbuki mutlu olmak o kadar kolay değildir. Her güzelliğin altında bin tane sorun ararız inanamayız çünkü bazı şeylerin yolunda gideceğine... Mutluluk zor birşeydir çünkü kolay elde edilmez. Mutlu olmak için hep savaş vermemiz gerektiğine inandırılmışızdır  yıllardır.

Eğer başarmak istiyorsan ...
Eğer mutlu olmak istiyorsan...
Eğer O nu istiyorsan...
bla bla blaaa bu tür cümlelerin  sonu hep savaşmalısın diye biter.

  Ama  üzüntü öyle midir? Sen öylece dururkende gelir bulur seni.Peki hiç niye diye sordun mu bunu kendine?

  Neyse uzatmicam. Niye böyle oluyor bilmiorum ama ben gidip hep en öküzünü en ulaşılmazını seçiyorum. Bu benim elimde mi? Ondan da emin değilim yok abi ya bu dünyadaki tüm benim tipim olan çocuklar LANET yada ben Lanetlerden hoşlanıyorum.

  Dışardan bak ne kadar sevimli nasıl içten gülüyor. O güldükçe içim kıpır kıpır oluyor tabi öye olunca anlayamıyor insan öyle bebek suratın altında böyle lanet bi insanın olduğuna.

  Şimdi siz diyosunuz " ee belki sadece sana öyledir. Garezi sanadır."

  Evet doğru sadece bana lanetliği bilmiorum belki başkalarına da öyledir. Bilmiyorum çünkü onun çevresine nasıl davrandığını görecek kadar sokulamadım onun hayatına. Dışarda kaldım hep kabul etmedi beni! yalan söylemeye gerek yok sallamadı bile beni haaa bunda benim payım büyük mü tabiki hem de çoookkkkk büyük.

  Ah şu lanet olası hırsım başlarda herşey güzel bildiğin oyun gibi ufak hareketler büyük heyecanlar, ilk atılan msj ın sonrasında saniyelerin sana bir ömür gelemesi o beklenen an, msj kutunun üzerinde gördüğün kımızı 1 inanılmaz güzel. Ama sonra sonrası tam bir hüsran senin içinde onun içinde başlayan küçük bir macera onun için aman yeter be sıkıldım bakim başka kimler varmış etraftaya dönüşürken senin için; ya noldu acaba napıo ki offf dellendim ha bu çocuk bnm olmalı ya yüzdüm yüzdüm kuyruguna geldim yok yok bu saatten sonra dönülmez ama bi bnm olsun bi aşık olsun bana nasıl köpek çekicem ona die yeni bi sürece giriyor.

  Sonrası mı?

  Sonrası tam bi hüsran tam bi bok. Sen onu kendine aşık edicem die ugrasırken o seni götüne bile takmadığı için sen aşık oluyorsun ona. Aman atar yapmim güler yüzlü sıcak yaklaşayım kuş kafese girsin sonra kaçma taktiğini uygularım derken de bildiğin yapışkan yüzsüz kız modeli çiziosun onaaa ohh oluştumu şimdi ezik ve yapışkan kzı tiplemesi aferim itinayla başarılır yani.

    Onun için bu bana bi ders olsun bi daha da tövbe ben seçmicem abi çocuk mocuk o gelsin bulsun beni yok istemem zaten bi başarım söz konusu değil elime yüzüme bulaştırıyorum sürekli sonuç olarak tam aşağıdaki bitanecik Blairim gibi oluorum. Ahhh ahhh o da az çekmedi Chuck şerefsiziznden



11 Ekim 2011 Salı

Dön gel yine sev beni

Kavga edelim istiyorum dışarıda bağıralım çağıralım ,
sonra tam ben arkamı dönüp gidecekken kolumdan sıkıca tutup sarıl bana
''sen nereye gidiyorsun aptal '' de,
susayım özür dilercesine bakayım sana ama sen beni çoktan affetmiş ol .
Öyle bir aşkımız olsun ki kavga ederken bile insanlar kıskansın bizi,
öyle sevelim ki birbirimizi herkes aşkın anlamını bizde bulsun.
hani derler ya bir mesajınla uçur beni !
atmadığında dayanamıyım triplere giriyim,
sen onu bunu herşeyi bırak ama beni bırakma

5 Ekim 2011 Çarşamba

gelse bi çikolatalı frambuazlı pastayla gönlüme çöreklense :)

3 güzel kız düşünün bir çakma sarışın olmuş niye çünkü sarıyı çok ama çok seviyormuş :)) biri çakma karamel niye oda karamel seviyormuş gözlerinede yeşil lens takıyormuş :)) bu iki kızımız ev arkadaşıymış istanbulda dev bir plazmaları varmış, o plazmada hep ''romantik komedi'' izlerlermiş bazen ağlar bazen güler erkek kıza evlenbme teklifi edince derin bir iç çekerlermiş :))) bir de bunların 3. sü varmış ama o orjinal turuncuymuş :) evlerinin daimi misafiriymiş çünkü master yaptığı okul o şirin eve yakınmış ayrıca itiraf etmiyormuş ama çakma sarışını çok seviyormuş ve ondan ayrılmak istemiyormuş :))) bu 3 güzel kızımız bir gece evde otururken pms döneminde olan çakma sarışının canı çikolatalı frambuazlı pasta çekmiş. bir yandan orjinal turuncuyu gece gece çıkıp pasta alması için ikna etmeye çalışıyormuş bir yandan da elinde iphone whats up dan öküz ama çok güzel gülen çocukla konuşuomuş. dilini tutamayan bizim çakma sarışın tabi bu olaydan öküzcügünede bahsetmiş veeeeeeee yaklaşık 1 saat sonra ta taaaaaaaaaaaammmmmm kapı çalmış. ee bizim 3 kız korkmuş tabi !

-çakma karamel söylene söylene : eee ben size şu müziğin sesini kısın dedim ama bak komşular şikayete geldi die kapıya bakmaya yönelmiş.
aman allahım o da ne öle kapıda yakışıklımı yakışıklı muhteşem gülüşlü bir çocuk elinde de bir paket çakma sarışını soruyormuş :))))


tabi bizim çakma sarışın sesi duyar duymaz kapıya ışınlanması bir olmuş. öküzcüğünü elinde çikolatalı frambuazlı pastayla görünce şok olmuş. eee devamı tabiki şaşırmalar gülüşmeler hepbirlikte pastayı yemeler veeee sevimli arkadaşlarının onları anlayışla yalnız bırakıp odalarına çekilmesiyle son bulmuş :)))

ee artık geriside sizin hayal gücünüze kalmış :))))

VAY YİNE Mİ KEDER. AMA ARTIK YETER

İnsan kendi istediği için mi kederlenir yoksa elimizde olan bişey değil midir?
Bu şarkıyı dinlediğimde düşündüm bir an belki de bazı şeyler sırf biz istiyoruz diye oluyodur. Belki biz vazgeçsek kederli olmaktan, mutlu olmayı istesek hayat bize onu verecek.
Bazen kederlenmek de gereklimidir acaba insanı dinlendirir mi?
Hep mutlu olan insanlar gerçek midir?
Hiçbirşey göründüğü gibi değildir.

3 Ekim 2011 Pazartesi

ilk gördüğüm an

  
   Böyle yıllar yıllar önceydi ben daha çirkin ördek yavrusundan kuguya dönüşmemiştim ozamanlar. Şu an kendimi övdügümün farkındayım çaktırmayın. Allahım o heyecan o kalp atışı dizinin bagının çözülmesi dedikleri olay varya hah işte bidaha da yaşamadım zaten öyle şeyleri. O zamanlar bana çok yakışıklı görünüyordu. Okulun ilk günü liseye başlamış çağ atlamıştım resmen, giydigim beyaz muz kaçık muz çorabı saçımın dağınıklıgını saymazsak eğer herşey güzeldi. Klasik sabah töreniydi mıymıntı müdür müdür yardımcısı cartı curtu konuşma yapıyordu. Bizleride koyun gibi şubelerimize göre ayırmışlardı B ydm ben ben zaten hayatım boyunca B idim. Hiç bir zaman A olamadım nereye çekersen artık konuyu hep bi 2. sınıftım A daha bi kaliteli gelirdi hep gözüme ve işte o da A daydı. Kader yine yapmıştı yapacağını ve bizi farklı sınıflara atmıştı. Allahım yan tarafdan ne gürültü ne şamata kopuyo törende müdür sesini duyurmak için nerdeyse kışını yırtacak o denli. Görende 40 yıllık dost sanar A şubesinin tüm elemanlarını. O arada en uzun boyu ile gözüme çarpmıştı bile o yüzümdeki salak gülümsemeyi ben hariç kimse görmedi ama ben taaa içime kadar hissettim. Nerden çıktı şimdi bu yazı aradan yıllar yıllar geçti bence okulun en yakışıklı olan çocugu liseyi çokdan atladı ünv yollarında son model arabasıyla kız tavlamaya başladı bile ama benim ilk aşkım olmaktan asla ve asla sıyrılamadı. Şimdi baktımda facebookuna (tabiki arkadaşım degil sadece profil fotosunu görebiliyorum) profil fotosunu değiştirmiş. Aklıma geldi öyle birden bire okulun o ilk günü :)))

benim cnm turuncum :)

  Şimdi benim bi arkadaşım var böyle arkadaşım diyincede ne kadar öküzlük ettigimi anladım ne arkadaşı lan resmen kankam dostum muhabbet ettigim dertlerimi, mutluluklarımı, sevinçlerimi anlattığım hatta anlatmadığım zaman tam anlamıyla tadında yaşayamadığım, olaylar ona anlatılınca güzelleşen bi dostum var. Bu konuda nankör olmayıp Allahıma binlerce hatta milyonlarca teşekkür ediyorum. Her ne kadar beni sevgili yönünden yoksun bıraksada dost yönünden eksik bırakmadı. Bazen bıktırmıyor degilim tabi hayallerimi dinlemekden gına geldi kıza belkide sırf benden bıktıgı için Blog açda sen de kurtul bende kurtulim mahiyetinde bana böyle bi öneriyle geldi :)) Nese işte iiki var lan iiki hayatımda :))) ve ben ona söz veriorum gün gelecek ; '' böyle gülünce gözleri çizgi haline gelen boynunu büküp omuzlarını düşüren o şirin mi şirin adi mi adi öküz mü öküz '' adamla çıktıgımda bile onu ihmal etmiycem. Öncelik hep onun olucak. SENİ SEVİOREEEEEEEEEEE HEYOOO DUYDUN MU? nerden duyucak yattı öküzcan beni benle bırakıp nese önceki yazımda bu gecelik bukadar demiştim ama dilim durmuyoki ...

o söyledi ben yaptım :)

Selammmm :))) Ben gece gece oturmuş teeee uzaklardan arkadaşım ile konusuyordum, sonra bizimkisi gel sana bir blog oluşturalım dedi. Bende yok kızım ben yapamam yaaa dedim agzımı yaya yaya :))) O da neden yapamıycakmışsın ya anlattıklarını yazacaksın sadece dedi. Bende karar verdim ve böylece buda ortaya çıkmış oldu. Hepinize iyi geceler, tatlı rüyalar :))) Şimdilik bu kadar :))